domalkız

tarlada çalışan çocuk:
Baba... ben çok susadım...
baba:
Güneş de zaten tam tepeye çıkmış. Hadi Karakaçan'ı da alalım,
Domalkız'a gidip testileri dolduralım...
çocuk:
Baba, Domalkız ne demek?..
baba:
Domalkız işte... Yani domalan kız...
çocuk:
İyi de bizim dereye niye domalkız demişler?..
baba:
Ben sana hiç anlatmadım mı bunu?..
çocuk:
Yoo...
baba:
O zaman hadi, hem gidelim hem anlatayım...

............
---Domalkız'ın hikayesi çok eskidir. Bana dedem anlatmıştı, ona da dedesi anlatmış... Çoook eskiden
bu ormanda Domalkız derler bir orman perisi yaşarmış... İşte bu periciğin bütün işi gücü ormanda şarkı
söyleyip çiçek toplayarak kendi halinde mutlu bir yaşam sürmekmiş...

domalkız:
Damııım tatlıııı, kötüüüm tatlıııı
Memelerim kaanaaatlıııı...
Ah bir fike doomaalsaaam
Şen şakrak tabiiaaatlııııı...

---Yine böyle şen şakrak çiçek toplarken arkasından bir ses duymuş.

aşık memo:
O köte bülbül öte!..
Köt dedigin iki beyaz küredir
Bir de ortalarındaki lüledir
Yeri dersen damın tam dibindedir
Kabak köte patlıcan fik kalkmaz mı?..

domalkız:
Sen de kimsin?

aşık memo:
Domal dilber domal görünsün damcık
Aşık Memo damcık seyretsin azcık
Parmakla o narin damı birazcık
Narin dama kaba barrak kalkmaz mı?..

domalkız:
Memo ha?..

---Domalkız damına kötüne methiyeler düzen bu adama aşık oluvermiş... Ama Domalkız'ın bilmediği bir şey
varmış...


domalkız:
Eğer hoşuna gittiyse beni damımdan fikebilirsin Memo... Hadi, sok damıma fikini...

aşık memo:
Memo gezdi tüm alemi dolaştı
Nice dama milim kadar yanaştı
Fiki yandı daşşakları tutuştu
Birin dahi domaltıp fikmiş değil...

---Domalkız'ın bilmediği şey, Aşık Memo'nun dam fikmez köt domaltmaz bir
otuzbirci olduğuymuş...


domalkız:
Ha anladıım... Sen kötümden fikmek istiyosuun... E o da olur...

aşık memo:
Her damın yanında bir de köt vardır
Hem de çeperleri damcıktan dardır
Damını kötünü tez elden yardır
Lakin başkasına, Memo'ya değil...

domalkız:
Ama... Ama... Hiye fikmiyosun beni?... Hadi, hiç olmazsa ağzıma alayım...

aşık memo:
Fik dilin üstünde usulca kaysa
Dudaklar barrağı çepçevre sarsa
Yinede o'sbirde var her ne varsa
Damında kötünde dilinde değil...

domalkız:
Nolursun fik beni Memo!.. Nolur!.. Sok fikini bana!..

---Domalkız fikmesi için Memo'ya yalvarmış durmuş.
---Peki Memo fikmemiş mi baba?..
---Ee, Memo bu, tabi ki fikmemiş...
Bîçâre Domalkız'ın tanrılara dua etmekten başka çıkarı kalmamış...


domalkız:
Ey Götümpos Dağı'nda oturan mor barraklı tanrılar, koca kötlü tanrıçalar!.. Ey kabak
kötlü Köthena, lale büzüklü Anyüs, damı kıllı Damdodith!.. Yardım edin şu zavallı
periye, sokun Memo'nun fikini damıma ve kötüme!..
...memo beni fiksinnn... ...fiksinnn... ...fikkk...fikkk...fikkkk...


---Sesi Götümpos Dağı'nda yankılanmış... Damcık tanrıçası Darodith, kase
tanrıçası Köthena ve büzzük tanrıçası Anyüs, Domalkız'ın haline acımışlar.


damrodith:
Bakın hele... Domalan bir kadın ve sokmayan bir erkek... Ne büyük trajedi!.. Bu işe bir dur
demeli, damcık barrağı yemeli!..


köthena:
Peki var mı bir planın?

damrodith:
Elbette var. Öyle bir aşk iksiri biliyorum ki nice duyarsız yontulmamışı kulum kölem ediverdi...
-Böhüüü böhüeaaa!.. Aşıkım sana aşıkım!..
Sok de sokayım fik de fikeyim!.. Böhü böhüü!...
İşte bu iksir damımın suyudur.. Bir damlası dahi sırılsıklam aşık eder Memo'yu...


---Damrodith sihirli dam sularını Memo'nun üstüne serpmiş...
---Peki nolmuş baba?. Sokmuş mu Memo?..
---Beklemişler, beklemişlern, beklemişler... Hiç bişey olmamış...


aşık memo:
Vuslat aşkı öldürürmüş diyorlar
Sonra hem dam hem de köt fikiyorlar
Fikmem, sürsün aşkım sonsuza kadar
Gözüm yaşlı
Fikim daim havada
Aşığıım ben
Büzzüğe de Dama da

köthena:
Anlaşılan o ki zaten aşık olan Aşık Memo'ya aşk iksiri yaramadı. Daha fike daşşağa
yönelik bir iksir gerekiyor... O iksir de olsa olsa daşşaklı at Fikasus'un ossuruğu olabilir...
O ossuruk ki her kim koklar ise barrağı at barrağı gibi olur, bir dama sokmadan da inmez...
Ama şu var ki Fikasus yalnızca mala vururken ossurur...


---Köthena bir kısrak kılığına girip Fikasus'un otladığı diyara varmış...

köthena:
Böylece bir de at barrağı yemiş olacağım, ne güzel...

---Köthena kaçmış Fikasus kovalamış, Köthena kaçmış Fikasus kovalamış.
-Duguduk duguduk duguduk - yakalıyamaz kii - dur kız cilveli, gaçma-
Ta ki Memo'nun yanına gelene kadar...
-evet, tam şimdi! - Lak! - ZORT! -
Fikasus Memo'nun suratına osuruvermiş...
---Memo napmış?.. Sokmuş mu?..
---Tabi ki hayır, yine hiç bişey olmamış...


aşık memo:
Fikim olsa bile beygir barrağı
Sıvazlarım hep yukarı aşşağı
Sallarım o'sbir çekerken daşşağı
O'sbircinin
Fiki zaten havada
Sokmaz Memo
Büzzüğe de dama da

anyüs:
Bana sorarsanız Memo'yu iknaya çalışmak boşa çabalamak... Domalkız'a tek gereken
tutup damına sokacağı bir fik...


---Anyüs bir anda Memo'yu bir barrağa dönüştürmüş...

domalkız:
Memo!.. Benimsin artık Memo!.. Benim!..

---Duruma çok sevinen Domalkız Memo'yu tam damına sokacakken Memo yine dile gelmiş...

aşık memo:
Dur hele, bir çift sözüm var sana.
Eğer tek arzu ettiğin barraksa
Kıllı boruyu damına sokmaksa
Sok bir tokmak, olmasın fazla kısa
Kılsız olsada olur
Hiç farketmez
Dam tokmakla barrağı
Ayırdetmez

damrodith, köthena, anyüs:
Meğer ki ululardan bir uluymuşsun Memo...

---Tanrıçalar Memo'ya hak vermişler ve onu eski haline çevirmişler...
Aşık Memo fikinin doğrusunda ilerleyip uzaklaşmış...


aşık memo:
Bin bir damcık gördüm ben şu dünyada
Dam aynı dam cinde de insanda da
Dam fikmedim çölde de ormanda da
Dama köte
Kaldırsada fikini
Memo yine
Çeker otuzbirini

domalkız:
Ühüü ühüüü... Me-.. memoo... Ühüü ühüüüü....

---Domalkız ise domaldığı yerde kalakalmış. Gözünün yaşları ile damının suları
birbirine karışarak günlerce ağlamış... Fakat onun bu durumu başkalarının dikkatini
çekmeye başlamış...


satirler:
-Lan oğlum, ne diyorum!.. Günlerdir böyle domalmış duruyo!..
-E abi, niye fikmiyoruz o zaman?..


---Kabağı yardıracağını anlayan Domalkız tanrılara tekrar yalvarmış...

domalkız:
Ey tanrılar ve tanrıçalar!.. Madem beni Memo fikmedi, o halde hiç kimse fikmesin!..

---Tanrıçalar Domalkız'ın hiç olmazsa bu dileğini yerine getirelim demişler. Bir anda
Domalkız'ın damı bir pınara, damının suları ve gözyaşları da bir dereye dönüşmüş...


...İşte bizim derenin ve Domalkız Pınarı'nın hikayesi bu...

oğul:
Peki baba, Memo domalkız'ın haline hiç üzülmemiş mi?..
baba:
Bilinmez ki oğul... Bazısına göre Memo bir daha hiç buralarda gözükmemiş... Bazısı da
der ki Memo her ayın otuzbirinde Domalkız pınarına gelip kana kana su içermiş... Hatta
rahmetli annanem gördüğünü bile söylerdi...

oğul:
Baba...
baba:
Söyle.
oğul:
Büyüyünce ben de otuzbirci olucam...
baba:
Olursun tabi oğlum... Azmeden herkes otuzbirci olabilir...

ocak 2000 > l-manyak sayı 49




















(büyütmek için tıklayınız)