baldamcık sultan

aşık memo yine fikinin
doğrusunda ilerliyordu

Barrak bakar daim semaya doğru
Damcıklar sulanmış fikim dosdoğru
Bilmem sokmamak mı, sokmak mı doğru
Sokmam sokmuş sayıp çekerim o'sbir

aniden, davullu muhafız başı:
Destuuur!..
-güm be de güm be de güm-
Destuuur!.. Yüce hünkarımız Yalahaddin Emyûbî'nin
kızı Baldamcık Sultan şehri dolaşmaya çıktıııı!.. Destuuuuurr!..
Eğiliin!.. Eğiliin!.. Destuuuurr!..


baldamcık sultan:

Üfff... Ne sıkıcı bi şehir burası yaa... Ortada bi tane bile barrak yok...

aşık memo:
Bin bir dilber geçer her gün önümden
Hiç biri domalmaz kendiliğinden
Ben demem ki "Domal, fikem kötünden"
Domalmış farzedip çekerim o'sbir

eğilmiş kalabalıktan bir adam:
Vallahi güzel söyledin yabancı. Amma hemen eğilmezsen canından olacaksın. Zira
Baldamcık Sultan'ın kötünü görmenin cezası ölümdür...


baldamcık sultan:
Aaa!.. Bakın bakın!.. Orada biri fikini kaldırmış bana bakıyor!..

muhafız başı:
Nee!.. Muhafızlar!.. Çabuk yakalayın deyyusu!..

muhafız:
Yakaladım serçavuşum!

muhafız başı:
İyii!.. Görsün bakalım prensesin kötüne bakmak neymiş!.. Haydin saraya dönüyoruz!..

baldamcık sultan:
Fike bak... İhi ihi ihi...
......
Sadrazam amcaa!.. Bil bakalım bugün şehirde neler olduu!..

sadrazam:
Seni yaramaz seni... Ne haylazlıklar yaptın bakalım?..

baldamcık sultan:
Baak... Sokakta fiki kalkık bir adam buldum... Domaliyim mi onaaa?.. Noolur domaliyiiim...

sadrazam:
Nee!.. Kattiyyen olmaz!.. Tiz vurun bu adamın kellesini!..

aşık memo:
Fikim kah sağ yana kah sola yatık
Amma ekseriyet havaya kalkık
Domalsa da fikmem kimseyi arkık
Fikmiş gibi yapıp çekerim o'sbir

sadrazam:
Belli ki ululardan bir ulusun yabancı... Ve öyle sanıyorum ki bizi Büyük bir müşkülatımızdan
kurtarabilecek tek er kişi sensin...

Bir süre önce hünkarımız Yalahaddin Emyûbî, Anüstanya şehrini kuşatmak için sefere çıktı. O giderken kızı
Baldamcık Sultan henüz küçücük bir çocuktu. Fakat kuşatma tam beş yıl sürdü. Bu arada Baldamcık Sultan'ın
memeleri çıktı, kötü kabak damı tabak gibi oldu. "Barrak isterim, barrak isterim!" deyu tutturdu... Hünkarımız
Anüstanya'yı alınca oraya saray yaptırıp yerleşti... Kızı Baldamcık'ı da tez zamanda yanına ister...
Fakat minicik bıraktığı kızını kabağı yardırmış olarak bulursa o da bizim kabakları yarmaz mı?..
Meselenin özü şu ki yabancı, Baldamcık Sultan'ı iki günlük yolculukta bafilemeyecek er kişi bulmak
kabil değildir...
...Sen... Belki bu işi becerirsin ha?.. Söyle yabancı...

aşık memo:
Damcık kovalarken yolumu şaştım
Köt peşinde nice dağ kaya aştım
Memo der ki artık kendimden geçtim
Yollar bitmez ben hep çekerim o'sbir...


sadrazam:
Yani... Yani kabul ediyor musun?..

aşık memo:
Evet

sadrazam:
O halde haydi!.. Hazırlıklar başlasın!.. Yolculuk vaktidir!..

saklandığı yerden, defterdar:
Kahretsin!.. Onu ben Götürüp ben fikecektim!.. Kahretsin!.. Sırf Baldamcık'ı düdükleyebilmek için sarayda güven
kazanıp Defterdar oldu. Amma madem öyle, o halde ben de gider eski dostlarım Kırk Yarâmiler'e başvururum!..

..........
muhafız:
Duuurrr!... Kimdir ooo?!...

defterdar:
Defterdar Puştî!..

muhafız:
Parola?

defterdar:
Kırk barrak seksen daşşak

muhafız:
Geç!..

defterdar:
İşte böyle reis. Kızı darbüzük boğazında kıstırıp kaçırdık mıydı çok yüklü fidye alabiliriz...

reis yarâmi:
Hi ho ho hoooo!!.. Amma yaptın ulan defterdar!.. Hi ho hooo!.. Ulan, hiç güleceem yoktu!.. Ne saftorik adamsın
ulan, ne fidyesi!.. Kızı kaçırdık mıydı domaltır domaltır fikeriz olum!..

defterdar:
Ama...

reis yarâmi:
Üzülme lan keraneci, sen de fikersin!..

........
baldamcık sultan:
Yaaa, hadi Memo yaa... Hadi yaa... Amaaan üüfff... Hadi soksana şu fikini bana yaa...
Damım da öyle sulandı ki...

aşık memo:
Sulu dama barrak girse hoş olur
Fakat yaş fik memo'ya nâhoş olur
O'sbircinin fiki daim taş olur
Sen domal ben fiki sıvazlıyayım


baldamcık sultan:
Üf amaan sıkıldım... Bari yer değişelim...
...Bak fikinin üstüne de oturdum, bi hamle etsen girivericek damcığıma... Hadii, bak o da sepsert olmuş...

aşık memo:
Memo der yanaşma fike boşuna
Domalsan da sokmam fikimi sana
Domalacak isen domal karşımda
Seyreyleyeyip fikim sıvazlıyayım


baldamcık sultan:
Memoo, bu suyun başı çok güzelmiş, burda konaklıyalım mıı?..

aşık memo:
Olur.

gece, baldamcık sultan:
memooo... ...hadi amaa... ...sok artııık... ...mmmmh... ...öyle uykum var ki... ...mmmhhh...

ertesi gün, reis yarâmi:
Hâlâ dar büzüğe girmediler mi?

yarâmi:
Şimdik giriyorlar reis...
Reis!.. Girdiler!..

reis yarâmi:
İyi, ver bakim şu dürbünü!...
Ahhaa!...
-yuvarlanan kayalar- ...lambır lumbur lambır lumbur gübmür...

baldamcık sultan:
Ay ay ay, noluyo Memoo!.. Noluyoo!..

aşık memo:
Şşşt.. Telaşa mahal yok...

reis yarâmi:
Nı ha ha haaa!.. Çıkış yolunuz kapandı!.. Artık kırk Yarâmilerin elindesiniz!..

aşık memo:
Durun hele, bir çift sözüm var size...
Dilber domalıp da göğsün eğince
Memeleri ağır ağır sallanır
Ardı sıra geçüb pompalar ise
Memelerin sallanışu hızlanır

Yürü dilber eteklerin sürünsün
Aç eteği beyaz kötün görünsün
O vakit fik nasıl kalkar görürsün
Beyaz köte kara barrak yakışır

Dam dediğin bir küçücük kutucuk
Fike yorgan, sıcacık, yumuşacık
Hangi barrak hangi dama girecek
Dar damcığa kalın barrak sokulur

Körpe dam önünde fik inik durmaz
Kalkan fiki sıvazlamazsan olmaz
Memo der ki insan o'sbirden ölmez
Güzel kız adama fik sıvazlatır

yarâmiler:
-otuzbir çekerek-
şak şak şak... şak şak şak... şak şak... şak şak şak şak...
-baldamcık'ın üzerine attırarak-
fışk fışk fışk fışk... fışk fışk... fışk... fışk fışk...

reis yarâmi:
...Ihhh... Kılıncı kaldıracak dermanım kalmamış... Meğer ki ululardan bir uluymuşsun Aşık Memo...


........
baldamcık sultan:
Babişkoooooo!!!..

yalahaddin emyûbî:
Kızım!.. Baldamcığım!.. Ne kadar da büyümüşsün!.. Bu halin ne yapış yapış?..

baldamcık sultan:
Ay sonra anlatırım, önce sana Memo'yu tanıştırıyım.. Memo?.. Memo nerdesin?..

aşık memo:

Bir kez şu barrağı dama bükmedim
Prensesler domaldılar fikmedim
Otuzbirden başka birşey çekmedim
Eh be memo, vur taşlara başını
Başka iş yok, okşa fikin başını...

aralık 1999 > l-manyak sayı 48