destan

Hayli zamandır vardı içimde bir sıkıntı
Aniden çıkıveren inceden bir üzüntü

Üzülünce çıkarıp okşasam da fikimi
O an daha bir hüzün kaplıyordu içimi

Buğuluydu kaseler gözlerimdeki yaştan
Evde çöp sepetine attırırken yavaştan

Düne değin kıvançla, göğsümü gere gere
Otuzbir çekmiş iken şimdi bedbahtlık niye?

Aslen niye demenin belli ki alemi yok
Sebep açık, ortada: Fik sopa lakin dam yok

Fikim masaya alttan "tak tak" diye vururken
Masaya vurdum yumruk "Memo! Kalk! Dam fik!" derken

Çektim donu sıkıştı fik sola bakar halde
Çıktım dam hülyasıyla fikimi tutar halde

Dama hasret barrağı dikelttim göğe doğru
Yürüdüm fikin "Yürü!" dediği yöne doğru

Kararlıydım fikmeye kıllı kılsız damları
Tekrar kıvanç dolmuştum boşverince gamları

Sokakta damdan daha bol bir şey varsa eğer
O da köt ve memedir, hepsi de seyre değer

Her kızda bir dam, bir köt, bir çift meme bulunur
Domalana vururken memelerden tutulur

Ne vakit ki memeden kavrar ise ellerim
O an inanacağım: "İşte dam fikmekteyim!.."

Velhasıl fikfik için, kalbim pıt pıt atarak
Çıktık yola ben, fikim, iki de mutlu daşak

Sokaklarda bin bir köt, birbirinden iriler
Sanki domalmak için yaratılmış gibiler

Yürürken köt lobları bir sağ bir sol yapıyor
Sanki aradan bana damcıklar göz kırpıyor

Domaltsam bir kaseyi damcıktan fikmek için
Sokar iken fikimi sevinsem için için

Ve yahut da sırt üstü yatırsam bir dilberi
Sonra da gidip gelsem bir ileri bir geri

Ben üstte saydırırken hatun altta inlese
Kötünde şakırdayan daşşağımı dinlese

Göğsüne değen burnum memeleri koklasa
Ben vurdukça memeler hopur hopur hoplasa

Akabinde çıkarıp fiki versem eline
O da tutup deydise yumuşacık diline

Saçlarından tutarak okşasam ensesini
Attırırken hissetsem fikimde nefesimi

Bakıp bakıp düşündüm hep böyle güzel şeyler
Kıyırımdan geçerken koca koca kaseler

Seyrettikçe kötleri fikime kan yürüdü
Ateşlenen barrağım büyüdükçe büyüdü

Daşşaklar tortop oldu, barrak desen demirden
Girmek ister hatuna kah damdan kah dübürden

Lakin mevzu bir türlü oraya varamadı
Yüreğimdeki kıvanç bir fike yaramadı

Kızlar baktı gözümün hep içine içine
Biri bile demedi "Oturayım fikine"

Ulan, olsaydı eğer sulu bir damcık bende
Domalır fiktirirdim damcığımı heryerde

Velakin mukadderat, fik sahibi doğmuşuz
Damcığa dil dökmeye baştan mahkum olmuşuz

Sen domal demedikçe domalmıyor hatunlar
Fik isteyen damcıktan aksa da seller sular

O gün akşama doğru umut kestim damcıktan
Hatunlar birer birer çekilince sokaktan

Fikim kazık şeklinde bir süre durakladım
Neden sonra ufaktan haneye topukladım

Hüzünlü müyüm? Evet, dam fikmemek üzücü
Lakin fik hâlâ kalkık, hırsla zonkluyor ucu

Bir kız dahi domalıp köt vermese de bana
Otuzbir çekeceğim topunun damcığına

Anladım ki Memo'nun fiki hiç inmeyecek
Hep otuzbir çekmekten kederi hiç dinmeyecek...

ekim 2000 > l-manyak sayı 58