dedi ki of oof

Memo derler, bir koç yiğit var idi
Şol kainat barrağına dar idi
Başşakları kor kor olmuş nar idi
Bağrı alevlendi, dedi ki of oof!

Sabah kuşluk vakti horoz öterken
Yağlı ekmek sürüp yumurta yerken
Bir taraftan otuzbir de çekerken
Attırdı dağlara, dedi ki of oof!

O an dağlar gümbürdedi sarsıldı
Yer yarıldı tam ikiye ayrıldı
Yeryüzüne bin bir dam köt savruldu
Memo çayın içti, dedi ki of oof!

Damlar kötler şol dağları aştılar
Memo'nun fikini görüp şaştılar
Domalarak fike doğru koştular
Memo tuttu fiki, dedi ki of oof!

Fik bu, tuttuğunda kalkar kafası
Dam diye fısıldar sanki nefesi
Baş var, göz yok, bilmez, damcık neresi
Memo baktı dama, dedi ki of oof!

Bir dam seğirterek geldi yanına
Domaldı yaslandı fikin ucuna
Arzu eder ki fik girsin içine
Barrak dile geldi, dedi ki of oof!

Söyle memo, fikin hali nicedir?
Dam içinde gündüz artık gecedir
Soksan, diyeceğin iki hecedir
Dam fikenler daim dedi ki of oof!

O anda bir kuvvet geldi Memo'ya
Başladı barrağı sıvazlamaya
Evvel kimse böyle o'sbir görmeye
Sel gibi attırdı, dedi ki of oof!

Damcıklar o selle dağa savruldu
Dağ hepsinin üstlerine devrildi
Dünya eski vaziyete çevrildi
Memo kaldı yalnız, dedi ki of oof!


























temmuz 2004 > lombak sayı 39