yanılsama
Ne zaman ki dama barrak sokmaya meylettiysem
Otuzbir mesgâlesinden azıcık el çektiysem
Başım bitten kötüm fikten kurtulmaz hâle geldim
Fikime çâre ararken ben nâçar hâle geldim
Er kişinin her dakika aklında kadın kötü
O köte fik soksa dahi âkıbet daim kötü
Neden dersen otuzbirci, yanıma yaklaş hele
Ben anlatayım, sen dâhi, can kulağıyla dinle
Dam fikmenin nihayeti damı fikmek olsaydı
Damcığı fiktiğin vakit barrak huzur bulsaydı
Bir kere dam fikmiş olan buna kanaat ederdi
Fikin başı gururundan belki arşa değerdi
Lakin fik “dam fiktim” diye gururlanmaya görsün
Sanma ki o mağrur dikbaş damdan başka şey görsün
Dam dediğin ıvır zıvır değil ki çekmecede
Çıkarıp fikfikleyesin her canın çekmecede
Dam sahibi insanlara biz, “kadınlar” diyoruz
Buradan kendilerine çok hörmet ediyoruz
Kendileriyle esasen yoktur münakaşamız
Usulen onlarda dam var, bizim fik-başşağımız
Hâşâ, kadın haklarına lafımız yok, ne demek!
Hakkıdır istemeyenin damından fiktirmemek
Lakin eğer ki dünyada varsa bir fikemeyen
Mantıken olmak zorunda en az bir fiktirmeyen
Kadınlar müsterih olsun, onlar iyi, onlar hoş
Aşkı alış-veriş yapan, felek kem, felek nâhoş
Sen ki be hey otuzbirci, yolda kötlere bakıp
Fikfike niyet ettiysen otuzbiri bırakıp
Bundan böyle senin ömrün dam peşinde geçecek
Fikin tuttuğun damların pek azından geçecek
Vaktinin onda dokuzu dam ardından koşturup
On dakika fikfikteysen, düşün bence bir durup
Bütün bu dert ve telâşe bir fikfike değer mi?
Yüzbin okka sinek ezsen bir dirhem yağ eder mi?
Titreyerek kendine dön, bırak fikiş fokuşu
Oflayarak çıkmaktansa, insene şu yokuşu
Aklına fikfik geldikçe çıkar barrağı dondan
Aldırma sen hiç laflara, duyduğun ondan bundan
Elalem bırak konuşsun “bin damcık fiktim” diye
Deme hiç “fiktin de n’oldu”, muhattap olma bile
Kimseye muhtaç olmadan sıvazla barrağını
Tırman fikfik kalesine, yalnız dik bayrağını
Sakın ola ki üzülme damların gidişine
Onları fiken bulunur, sen bak kendi işine
Memo der ki otuzbirdir insanı güçlü kılan
Amman dam fikeyim derken köte kaçmasın yılan
Tut barrağı, çek otuzbir, bakma köte ve dama
Otuzbirdedir hakîkat, fikfik bir yanılsama
temmuz 2004 > lombak sayı 39